CLICK HERE FOR THOUSANDS OF FREE BLOGGER TEMPLATES »

19 Mart 2009 Perşembe

Efe Deniz 15 – Nehir ise 4 aylık





Daha doğrusu yandaki yaş çubuklarında yazana göre Efe Deniz 15 ay + 2 hafta Nehir ise 4 ay + 11 günlük. Bu bıcırlar büyüdükçe hayatımdaki güzellikler de büyüyor.

Efe Denizle başlayayım;
Öyle güzel “anne” diye sesleniyor ki, yaptığı her türlü yaramazlığı unutturuyor. Kelime haznesi çok gelişti: anne, baba,anneanne,dede,araba,bebe,nine,atta,bay bay,mama, meme,al, at,abi,atta en belirgin şekilde söyledikleri. Hele araba favori kelimesi döne döne araba diyor. Arabalara da bu yüzden bayılıyor.




Kendince geliştirdiği dilde söyledikleri ise ; Abba=abla, aç= aç,as; del=gel; agakkabı=ayakkabı; diy=giy; alla=allah; cice=çiçek; mamu=maymun; day=dayı; bi=bir; bua=su; bo=top; bippi=bitti, baa=balık. Ama ben en çok “şu” nasıl yapar dediğimde verdiği tepkileri seviyorum. Bu noktada bir video eklemek lazım ama henüz video’yu görünce taklitleri bıraktığından iş sizin hayal gücünüze kalacak;
Maymun nasıl yapar Efe Deniz? Kollar iki yana açılıp maymun gibi yaylanarak huh huh huh
Köpek nasıl yapar Efe Deniz? Vov vov (kısa ve net)
Kedi nasıl yapar Efe Deniz? Maavvv
Kuş nasıl yapar Efe Deniz? Tek el havaya kalkıp kuş uçuş taklidi yapılaraktan cik cik cik cik…
Balık nasıl yapar Efe Deniz?İki el yamuk yumuk yan yana birleştirilip balık yüzmesi taklit edilerekten gu (gluk gluk demek istemektedir)
Abla nasıl ağlıyor Efe Deniz? Elleriyle yüzünü kapatır ve üüüüü diye ağlama taklidi yapar.
Abla nasıl gülüyor Efe Deniz? Gözlerini kısıp, kahkahalar atar :)

Seçim döneminde olduğumuz şu günlerde yoldan geçen her müzikli seçim arabası Efe Deniz için dans demek. Favorimiz “rep” olduğundan en çok “selamı var kadıköy’ün” sloganında coşuyor ve geçen tüm arabalara bir aday edası ile el sallıyor :)
Oyun grubundaki arkadaşlarla sınırlı kalmayı sevmeyen paşamız dışarı da da yeni arkadaşlıklar ediniyor.
İstediklerini çok güzel yaptırtıyor. Beni elimden tutup banyonun önüne götürüp elektrik düğmesine doğru elimi kaldırıp aç diyor. Ben ışığı açar açmaz banyoya dalıp kirli sepetinden eline ne geçerse çamaşır makinasına atıp rasgele bir programı seçip makinayı çalıştırıyor. Makinanın başından zar zor alırsak bu sefer tuvalete tırmanıp defalaraca sifonu çekiyor. Aslında oyuncaklara hiç ihtiyacı yok çocukların ,banyo ve mutfak onların en büyük oyun alanları.
Kimi geceler,diş acısı, gaz sancısı gibi sebeplerden uyanıp beni ister oldu. Bü tür geceler çok zorlu geçiyor. Yüksek sesle ağlayan Efe Deniz’in sesine Nehir de uyanıyor. 1-2 saat içinde sakinleştirip Efe Deniz’i yatırdıktan yarım saat sonra Nehir yine uyanıyor ve sabah onlar sanki hiç uyanmamışlarcasına 8-9 dedin mi cin gibi kalkıveriyorlar. İşte böyle gecelerin sabahın da tam da güne sövecekken o günüe gülümseyerek başlamamı sağlayan yine Efe Deniz oluyor. Kardeşinin uyandığını duyup bizim odamıza koşan bıcır yatağa tırmanıp kolunu kardeşinin başının altına geçirip onu öpücüklere boğuyor. Eğer ağlıyorsa, memesini ağzına vermeye çalışıyor ya da çıngırağını sallayıp onu oynatmaya çabalıyor. Daha poposunda bezi ağzında emziği olan bu küçük- büyük adam ben abi oldum der gibi davranıyor…benim içimin yağları eriyor.
Gelelim Nehirimize;
Herşey yüzde yüz kesinleşmeden yazmak istemedim ama artık yazabilirim. Tahlil sonuçlarımız iyi çıktı. Her ne kadar sonuçların iyi çıktığını profesörün ağzından duyamamış olsak da elimizdeki kağıtlarda değerler normal görünüyor. Sonuçları neden profesörden duyamadığımızı , türkiyedeki sağlık sektöründeki eksiklikleri ve insan hayatının ne kadar ucuz olduğundan bu keyifli yazıda bahsetmeyeceğim. Haticeye değil neticeye bakıp sonuçlar iyi ya başka bir şey istemem deyip Nehir’den bahsedeceğim. Nehir bir süredir sesli kahkahalar atıyor. O kahkaha attıkça benim ömrüm uzuyor. Agu bugu şeklindeki kendi kendine konuşmalarının sonuna eklenen bu kahkahalar hepimizi güldürüyor. Uyku süreleri azalıp oyun ve ilgi bekleme süresi arttı. Bir de ilk defa kaşıkla beslenmeye başladı. İlk deneme pek hoşuna gitmese de daha sonraki seferlerde koca çanağı silip süpürmeye başladı.



Eee bu yanakların formunu korumak kolay değil :)








2 Mart 2009 Pazartesi

Kardeş sevgisi


Herkes küçük adam kardeşini kıskanır mı diye düşünürken bizim bıcır kardeşini bir sevdi bir sevdi ki sormayın...