CLICK HERE FOR THOUSANDS OF FREE BLOGGER TEMPLATES »

31 Mart 2010 Çarşamba

Duyduk ki özlemişsiniz bizi...





Uzun zaman oldu görüşmeyeli biz de özledik sizi.

Ama bizi bilirsiniz Nehir ve bana kalsa hergün poz poz resimlerimizi görürsünüz blogda. Yazık ki kullandırtmıyorlar şu bilgisayarı bana.

Oysa şu boyuma posuma bakın, büyümüş çocuk kıvamına gelmemiş miyim artık ?

Aman Nehir sen eksik kalma hemen yanımda bitip sen de poz vermesen olmaz sanki.... Ben de suratımı asayım da gör gününü....









Neyse neyse uzatmayayım kabul ediyorum sen de büyüdün Nehir'cim.

Hele saçına toka filan takınca bebeklikten çıkar hale geldin artık...




Bak görüyor musunuz nasıl iki dakikada dağıttı konuyu. Neyse ne diyordum. Bana kalsa hergün görürüdünüz bizi blogda diyordum. Ama naparsınız anne "blog tembeli" oldu valla. Yeni bir tabir yarttım ; hayatındaki diğer alanlara daha fazla zaman ayırıp blogu boşlayan anne= blog tembeli :)

Neyse bırakalım annemi de bizden haberlere geçelim. Neler oldu bunca uzun süren yokluğumuzda;



Soğuk bir kış geçirdik ve ben bilinçli olarak ilk defa karla tanıştım,



Yuvaya başlayan bir çocuk olarak, pazar sabahları gazete okumaya başladım,


Yine yuvada edindiğim arkadaşlar yetmedi dışarlarda da yeni arkadaşlar edinmek için girişimlerde bulundum



Annemin doğum gününü
Sevgililer gününü,

Babamın doğum gününü kutladım.


Yuvaya gidiyorum diye oyun gruplarından vazgeçmedim. Alya, Uras ve Ela ile oynamaya devam ettim.



Ama son zamanlardaki en sıkı arkadaşım Nehir...

Kimi zaman karşılıklı kaplara oturup sohbet ettik,

Kimi zaman alt alta üst üste güreştik,

Beni yakalayıp arkadan saldırsada...

Tabii ki "pes mi" dedirten ben oldum.
Duruldum mu? Tabii ki hayır!!!Çoğu zaman gittiğimiz yerin altını üstüne getirdik.